officedesign

‘Yeni İş & Yeni Kurallar’ Steelcase Flex ile yeniden tanımlandı.

Firmalar, tüketicilerin neye ihtiyaç duyduklarını anlama yarışındalar. Rakiplerinden daha yenilikçi, daha fantastik ve yaşamı değiştiren bir şeyler sunmak en büyük hedefleri. Bu yüzden yöneticiler odaklarını ekiplere yönelttiler; yenilikçiliği teşvik etmek ve sunabilecekleri farklı düşünce ve yaratıcılığı sağlamak için bir kültür inşa etmek birinci öncelikleri.

Steelcase tarafından yürütülen yeni bir araştırmaya göre, insanların % 90’ı yeni ve daha iyi fikirler oluşturmak için işbirliğinin şart olduğunu söylüyor. Benzer şekilde yöneticilerin de % 93’ü başarılı bir fikir üretmek için işbirliğinin gerekli olduğuna inanıyor. İşbirliğinin arttırıldığı bir çalışma prensibini benimsemek günümüzde daha da önem kazanmakta.

Steelcase araştırmacıları ve tasarımcıları 20 yıldan fazla bir süredir işbirliği üzerinde çalışıyorlar. Son zamanlarda yaşanan, yeni bir tür ekip çalışmasına doğru makro kaymayı anlamak adına Kuzey Amerika, Orta Doğu ve Avrupa’daki yüksek performanslı ekipleri inceleyen Steelcase, iki baskın iş türüne odaklanmış ekiple karşılaştı:

Yeni Fikir Üretimi: Yeni ürün, hizmet ve çözümleri hayal etmek ve yaratmak.
Kusursuz Uygulama: Hızlı ve öngörülebilir şekilde pazara fikir üretmek ve geliştirmek.

Odak alanlarının ne olduğuna bakılmaksızın, bu ekipler karmaşık sorunları çözme ve işi daha hızlı yapma konusunda baskı altındalar. Bireyler, genel takıma katkılarındaki önceliklerinde aşırı işbirlikçiler. Araştırmamızda gördük ki, günleri hiç bitmeyen bilgi ve fikir alış verişiyle dolu, ekip içi öğrenmeyi harekete geçiren, meraklarını ve müşteriyle olan bağlantılarını geliştiren birçok çalışan var. Hızlı yineleme döngülerinde işleyen işler birbirine bağlılar ve projeler akıcı bir forma sahip. Bu karşılıklı bağımlılık ve hız, temel olarak, eski takım kavramından farklı.

Yeni Takımların Farkı Ne?

Bu ekiplerin çoğu, çalışmalarını yapılandırmak için tasarım düşünme metodolojilerini ve çevik davranışları benimsemiş durumdalar. Birçok ekip, daha hızlı hareket etmelerine ve müşterileriyle daha yakın olmalarına yardımcı olmak için günlük stand-up, sprint ve atölye çalışmaları gibi uygulamaları kullanıyorlar. Bu etkinlikleri ve davranışları anlayarak, bu ekiplerin yeni şekillerde çalışmasına yardımcı olacak alanlar tasarlayabiliriz.

Yaratıcı problem çözme, tasarım odaklı düşünme metodolojisi fiziksel ve bilişsel olarak aktif bir yapıya sahiptir. İnsanlar ayakta durur, oturur, çizer, hareket ettirir ve malzemeleri ve nesneleri hareket ettirir. ‘Yeni İş’ artık çok daha dinamik ve hızlı. Bu yüzden de ekipler, atölye çalışmalarına liderlik etmek, beyin fırtınası yapmak, duvarları ve yazı tahtalarını içerikle doldurmak ve fikirlerini paylaşmak için bir araya gelmekteler. Ekip üyeleri birlikte oturuyorlar ve böylece gerçek zamanlı olarak birbirleriyle etkileşime girebiliyorlar, uyum kuruyorlar ve daha hızlı çalışıyorlar. Ayrıca, odaklanmak, bilgileri özümsemek ve kendi fikirlerini işlemek için gruptan çekilme anlarına ihtiyaç duyuyorlar.

Çevik Dönüşüm

Çeviklik, başlangıçta yazılımcıların geliştirdiği ve şimdi hız, esneklik ve müşteri odaklılığı arttırmak için birçok endüstri tarafından kullanılan bir dizi değer ve ilkeyi kapsayan bir kavram. Çevik ekipler, çalışmaların hızlı bir şekilde yürütülmesi, ilerlemenin izlenmesi ve iş akışını yeniden düzenlemesi için bir dizi faaliyet yapılandırırlar. Uygulamaları günlük stand-up toplantıları, çift tabanlı çalışma, sprint incelemeleri ve sprint retrospektiflerini içerir. Bu ekipler sürekli olarak çalışma modları arasında geçiş yaparak, tek başına ve işin gerektirdiği şekilde birlikte çalışırlar.

Peki Yeni Takımlar Ne İstiyor?

Steelcase araştırmacılarına göre, şirketler ekiplerini daha iyi hale getirmek için bu 3 şeyi göz önünde bulundurmalı:

Takımlar için bir “ev” inşa et çünkü ekip alanının rolü sadece çalışmanın kendisini desteklemesi değildir, aynı zamanda insan boyutuyla ilgilidir.
Süreç yönetimi için “esnek bir alan” oluştur çünkü ekipler, süreçlerine ayak uydurabilen ve akışlarını devam ettiren dinamik bir alana ihtiyaç duyarlar
Takımları güçlendirin çünkü ekipler, bireysel tercihler ve proje ihtiyaçları ile hızlı bir şekilde başa çıkmak için çevreleri üzerinde kontrole ihtiyaç duyarlar.

‘Steelcase Flex’ ile Tanışın

‘Steelcase Flex’ çalışma hayatına yeni bir soluk getirmek amacıyla Steelcase araştırmacılarının, yeni çalışma hayatına ilişkin analizlerini derledikleri ‘Yeni İş & Yeni Kurallar’ makalesi ışığında geliştirilmiş bir koleksiyondur. Koleksiyon, kendi başlarına iyi çalışan entegre bir ürün ailesi olduğu kadar, tüm koleksiyonun farklı türlerde ekip alanları oluşturmak için birlikte en iyi şekilde çalışmasını sağlayan akıllı ve düşünceli detaylarla tasarlanmıştır.

Koleksiyonun ilkeleri ekiplerin güçlendirilmesine, mekanların talep üzerine değişikliğe adapte olabilme esnekliğine, iş akış sürecinin takip edilebilirliğine, her tür ekibe uyumluluğa, çoklu çalışma modellerini destekleme kapasitesine, dinamik takım komşuluklarına, mobil olabilmeye, ‘wellbeing’i herkes için gerçeklemeye, mahremiyetin korunmasına, yüksek performans sağlamaya ve teknolojik olarak en yeniyi kullanmaya dayanmaktadır.

Steelcase Flex koleksiyonu, ekiplere, talep üzerine yeniden düzenlenebilecek alanlar yaratırken, kişisel tercihler ve proje ihtiyaçları için doğru olan mekanlar ve ortamlar yaratma konusunda güç vermektedir. Küçük çaba ile ekip tarafından talep üzerine uyarlanabilen koleksiyon kendiliğindenlik için tasarlanmıştır – farklı günlük aktiviteler arasında bir beyin fırtınasından bir atölyeye veya stand-up’tan sprint incelemesine geçmeyi kolaylaştırır.

Çalışma sürecini görünür ve takip edilebilir kılan Steelcase Flex, ekiplerin çalışmalarını nereye giderse gitsinler, oluşturmaları, paylaşmaları ve taşımaları için geniş fırsatlar sunmaktadır. İnsanlar işten etkinliğe geçerken tam doğru ortamı yaratabilen koleksiyon, bireyin görüşünü kaybetmeden ekibin ihtiyaçlarını karşılayarak, çoklu çalışma modlarını olanaklı kılmaktadır. Hiper-işbirliğine dayalı ekiplerin değişen etkinliklerini ve davranışlarını destekleyen Steelcase Flex, sunduğu konfor ve mobiliteye uygun yapısı ile çalışanlar için mutlu bir iş hayatı vaat etmektedir.

Günlük aktiviteler kadar hızlı hareket etmek için tasarlanmış yüksekliği ayarlanabilir masa, sadece tek bir kabloyla hareket etmenizi sağlayan tek kordonlu entegre teknoloji, gizlilik veya mütevazı tercihler için ve tek veya çift kullanımlı olarak konumlandırmanıza izin veren üstü kavisli ekranlar bunlardan sadece birkaçı.

 

Read more

Açık Ofis Tasarımı İçin Ses Yalıtım Önerileri

İş hayatında açık ofis anlayışı hakim olduğu sürece, gürültü problemi de var olmaya devam ediyor. Bu sebepten ötürü modern çalışma alanlarının tasarımında kurumsal tasarımcılar ve şartname belirleyiciler, gürültü seviyesini ve çalışanların bireysel alanlara duyduğu ihtiyacı dikkate almalıdır.

Interface tarafından 2019 yılında düzenlenen ‘What’s That Sound?’ isimli Çalışma Alanı Akustik Araştırması’na göre, gürültülü ofis ortamları stres ve huzursuzluk düzeyinde ciddi bir artışa sebep oluyor. Araştırmaya katılanların %50’sinin verdiği yanıta göre, gürültü seviyesi çalışan adaylarının bir işi kabul etmesinde önemli bir etkiyi sahip.

Peki gürültü probleminin altında yatan esas sebep nedir? Bu sorunun temel kaynağı yüksek oranla ofis tasarımındaki zayıflıklardan geliyor.

Açık ofis planı anlayışının ardında yatan esas gaye işbirliğini teşvik etmek olsa da, Harvard Business School tarafından yapılan bir araştırma gösteriyor ki, bu düzenleme biçimi ustaca tasarlanmadığı vakit çalışan üretkenliğini ve işbirliğini negatif yönde etkileyebiliyor. Interface’in akustik araştırmasının sonuçlarına göre, Dünya üzerindeki çalışanların yaklaşık üçte biri (%32) açık bir ortamda kendilerine tahsis edilen bir masada veya iş istasyonunda çalışıyor. Fakat tüm katılımcıların yalnızca %31’i, işverenlerinin telefon konuşmaları ve birebir görüşmeler için kendilerine özel alanlar sağladıklarını belirtiyor.

Gürültüyle ilgili endişeleri ortadan kaldırmak adına işbirliğinin önünü kesmek, fayda sağlayacak bir çözüm değildir. Bunun yerine tasarımcılar, çalışanların farklı ihtiyaçlarına ve çalışma biçimlerine uyum gösterecek ve materyal seçimiyle ses yalıtımını hesaba katacak ofisler tasarlamalıdır.

Kaynak: https://blog.interface.com/sound-advice-open-office-design/

Read more

Threefold Architects’ten Ofis Planlamasına Üretken Yaklaşım: Farklı Aktiviteleri Tek Bünyede Barındıran Duvar Sistemi

Threefold Architects tarafından tasarlanan konut geliştirme şirketi Pocket Living’in Covent Garden, Londra’daki ofisi; 40 metre uzunluğunda, çalışanlara mesken olarak işlev gören ve kamusal/kişisel alanlar arasında geçirgen ve dinamik bir zar rolü gören bir duvar sistemi merkezinde inşa edilmiştir.

Firmanın tasarım odaklı ve uygun bütçeli yaklaşımına uygun olarak gösterişten uzak malzemelerle inşa edilen duvar sistemi; fonksiyonel ve biçimlendirici bir eleman edasında mevcut ofis binasının alışılagelmişin dışındaki geometriye sahip plan şemasını sarmalamaktadır.

 

Duvar boyunca geçirgen yapıyı sağlayan itinayla düzenlenmiş açıklıklar, katmanlandırılmış çalışma alanında ve şehir manzarasını çerçeveleyen gerçek pencereler üzerinde farklı görüş açıları yaratmaktadır. Ofis alanındaki aktiviteler arasında ayrıştırıcı rol gören duvar; aynı zamanda toplantı odaları, dinlenme ve kantin alanları gibi farklı işlevlerde kullanılan mekânları kapsamakta ve çevrelemektedir.

Duvar sistemi farklı mekânlarda geçiş yaptıkça, işlevi de çeşitlilik göstermektedir: Özel toplantı odasında oturma grubuyla başlayıp; esas çalışma alanında geniş depolama alanlarını içererek ve gerek ayrışmış ekip toplantıları gerekse bireysel çalışma için kullanılan mekânlarda ince bir marangozluk örneği göstererek devam edip; tam donanımlı bir mutfak, yemek alanı ve dinlenme odası biçimlendirerek son bulmaktadır.

İskandinav çamından üretilen beyaz lekeli kontrplağın hakim olduğu sistem, uygun maliyetli ve dayanıklı materyallerden faydalanarak kullanıcı için verimli ve uzun ömürlü bir çözüm sunmaktadır. Kontrast yaratan açık gri çelik strüktürden inşa edilen iskelet panel ebatları arasındaki varyasyonu vurgularken; baştaki ahşap kütlesinden nişlerle evirilen alanları ifade eden mat gece mavisi laminat, mutfak tezgâhlarını açığa çıkarmaktadır.

Bu projenin başarısı ise; ekip çalışması ve kültürü üzerinde olumlu etkiye sahip olan işbirlikçi açık çalışma alanlarıyla itinayla tasarlanmış kişisel alanları entegre eden esnek bir ofis yapılanması için büyümeye elverişli, yenilikçi ve çok yönlü bir organizasyon şeması sunmasında yatmaktadır.

Kaynak: https://www.archdaily.com/914265/pocket-living-workspace-threefold-architects

 

Read more